7 Mayıs 2015 Perşembe

Av. Fethi BOLAYIR, Eğitimci-Yazar Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı

GAFLET, DALÂLET VE HIYANET İÇİNDE OLMAK

Avukat Fethi BOLAYIR
Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı
Av. Fethi BOLAYIR, Eğitimci -Yazar; Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı
Türkiye hızla bölünmeye, mezhep kavgasına, onurlu ve güzel değerlerini kaybetme noktasına doğru sürükleniyor. Beş on yıl önce gıpta edilen, örnek alınan, dostluk kurulan, güvenilen bir ülke olarak görülen bir Türkiye, şimdi tersinden bakılır bir ülke konumuna geldi. Türkiye’yi kim, kimler, hangi anlayışlar olumsuzluklara sürükledi? Kimler laik ve demokratik Cumhuriyetimizi bu duruma düşürdü? Türkiye’yi kimler, hangi karanlık odaklar terörün kucağına itti, vatan topraklarını bölünme noktasına getirdi? Bu güzel ülkede insanlarımız arasına Alevi-Sünni, Kürt-Türk, dindar-dinsiz, namaz kılan-kılmayan, oruç tutan-tutmayan ve benzeri hıyanet tohumlarını kimler ekti, kimler ekmeye devam ediyor?
Nasıl bir ülke haline geldik? 
Çanakkale ruhu, 19 Mayıs ruhu, 23 Nisan ruhu, 30 Ağustos ruhu, 29 Ekim ruhu hırpalandı, zedelendi. Milli ruhun, iradenin, düşüncenin ve direnişin ürünü olan bu yüce duygu ve inançlar hoyratça, haince ve vicdansızca tahrip edildi. Tanımı imkânsız manevi acılara yol açıldı. Türk Milleti’ni tek vücut haline getiren milli duygularla beslenmiş milli anma günlerimizi, dini ve etnik yapıları siyasetin ve ideolojilerin kirli zeminine çekmek isteyenlerin amaçları nedir? Yüce İslam Dini’nin yüce değerlerini, kimler istek ve arzularına, çıkar ilişkilerine alet ediyor? Türk Milleti’nin milli değerlerine karşı açılan hıyanet savaşını kim, kimler organize ediyor? Türkiye’nin aydınlığını karartıp, zifiri bir karanlığın ortasına sürüklenmesine kim ya da kimler yol açıyor?
Ne yapmak istiyorlar, amaçları nedir?
Bu güzel coğrafyayı niye kirletmek istiyorlar?
Türkiye’yi milli birlik ve beraberlik ülküsünden uzaklaştırıp, kimlik bunalımına sürüklenmesine yol açılmak isteniyor. Yüzyılların eseri olan aynı çeşmeden Alevisi-Sünnisi, Kürdü-Türk’ü, Lazı-Çerkezi su içmedik mi? Öfke, kin, nefret ve hıyanet dolu söylemler, bakışlar niye? Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bölünmez bütünlüğüne yönelen gaflet, dalalet ve hıyanet senaryolarını kim, kimler yazıyor, kimler oynuyor, kimler sahneliyor? Bu karanlık tabloyu insanlarımız mutlaka görmelidir. Kafalarını yastıktan kaldırıp ne olup bitiyor, diye etrafına bakmalı, olup bitenleri algılamalıdır. Topluma yön verenler, yol gösterenler ne oldu size? Bu yıkıcı, bölücü, ayrıştırıcı, hıyanet dolu zehirli otların boy atmasına müsaade edecek misiniz? Sağduyu ile hareket etmenin zamanı gelip geçmiyor mu? Milli birlik içinde, insan haklarına saygının, kederde-kıvanç-tasada bir ve beraber olmanın zamanı değil midir? Aklıselim ile olayları analiz etme ve sorunların çözülmesi zamanı değil midir? TBMM’nin, Yürütmenin, Yargının, Üniversitelerin, kitle örgütlerinin, basının ve sorumluluk mevkiinde bulunan herkesin; aklıselimi hâkim kılmak, ülkede huzuru sağlamak, endişeleri gidermek, içine düşülen kaostan kurtulmak için ayağa kalkmalarının zamanı değil midir? Milli bilicin ve “Yaratandan dolayı yaratılanı sevmenin” hâkim kılınmasının zamanı değil midir?
Diyoruz ki;
Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı, Muharrem Ayı, 10 Kasım, 29 Ekim, 23 Nisan, 30 Ağustos, Çanakkale ruhunu millet olarak birlikte yaşatalım. Ekonomik yönden toplumu ayağa kaldıralım. İnsanlarımızın karnı tok, sırtı pek olsun. Ortak akıl ve ortak menfaat bilinci içinde en güzeli, en iyiyi, en faydalıyı birlikte bulalım. Hep birlikte ayağa kalkalım. Bu ayağa kalkışa engel olanlara “Gaflet, Dalalet, Hıyanet İçindesiniz” diyelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder